Ş. DUMAN’IN KALEMİNDEN FİLİSTİN..
Bir çocuğun gözlerindeki korkuyu görmek, bir annenin evladının ardından dökülen gözyaşlarını izlemek… Bu manzaralar, insanlığın en temel değerlerine, umuduna ve sevgisine dair ne kadar derin bir yara açtığını gösteriyor.
Filistin, yıllardır süregelen çatışmaların ortasında kalmış, sadece toprağını değil, aynı zamanda masumiyetini, huzurunu ve geleceğini de kaybetmiş bir toprak parçası. Ancak burada asıl kaybolan, Filistin toprağının altında değil, insanlığımızın derinliklerinde. Birbirine zarar veren, ötekileştiren ve baskı kuran tarafların arasında, insanlık değerlerimizi kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız.
Bir çatışma, hangi nedenle olursa olsun, masum insanların hayatını kaybetmesini, çocukların, kadınların, yaşlıların zarar görmesini asla haklı çıkaramaz. Bu, sadece Filistin için değil, tüm dünya için geçerli bir gerçek. Ancak bu gerçek, Filistin’deki durum karşısında daha da belirginleşiyor.
Birleşmiş Milletler, uluslararası topluluklar, insan hakları organizasyonları… Hepsi bu trajediyi durdurma noktasında bir şeyler yapabilir. Ancak asıl değişiklik, bireylerin, bizlerin, insanlık değerlerine sahip çıkarak, bu tür trajedilere karşı ses çıkarmasıyla başlar.
İnsanlık, Filistin’de, Suriye’de, Afrika’da ve dünyanın dört bir yanında yaşanan trajedilere karşı duyarlılık göstermelidir. Bir çocuğun gözlerindeki korkuyu görmek, bir annenin evladının ardından dökülen gözyaşlarını izlemek… Bu acı manzaralar, insanlığın sevgi, barış ve adalet için bir araya gelme zamanının çoktan geldiğini gösteriyor”