Mehmet BAKIR
Türkiye de haksız yere kaç masum insan “tutuklu – hükümlü” olarak cezaevinde yatıyor? Diye sorsam bazı dingiller ortaya düşer, “ hepsi suçlu, cezasını çekiyor” yorumunu yapar.
Oysa, iddialara göre; iftira atılan, suç ile hiçbir alakası olmayan, çoğunluğu “ hakim takdiri ve kanaati” ile tutuklanan kişiler.
YADA SAVCININ VERDİĞİ TAKİPSİZLİK KARARI İLE BAŞLAYAN FELAKETLER.
Ülkenin geldiği nokta içler acısı.
Herkes potansiyel birer suçlu gibi görülüyor.
Cezaevine atılan insanların işlemleri hemen yapılmadığı için günlerce, haftalarca, aylarca bekliyor.
Adalet sistemi yavaş işliyor.
Tutuklu ve hükümlüler kendi derdini anlatacak ne bir makam, ne bir yetkili, ne bir güvenilir (!) devlet adamı bulamıyor.
Devleti yönetenler, Cumhurbaşkanı, bakanlar, muhalefet partilerin liderleri ve kurmayları avazı çıktığı kadar bağırıyor, “ Türkiye’de ADALET YOK” diye.
Hakkında açılmış bir davadan 3-4 ayrı hapis cezası ile cezalandırılan gazeteciler, yazarlar, fikir adamları var bu ülkede.
Fakat çürük bina yapanlar, devleti dolandıranlar, milleti soyanlar nedense elini kolunu sallayarak dolaşıyor.
“Hakim takdirini kullandı” görüşünü belirten üst mahkeme yetkililerinin bunu hangi bir akıl ile söylediğini merak ediyorum.
Eğer “hakim takdirini kullandı” diyorsan, bunun karşılığı şu olmalıdır.
“SUÇ İŞLEYEN DE, ADAM ÖLDÜRENDE, BAŞKA TÜRLÜ İŞLERE KARIŞIP KURŞUN SIKAN DA KENDİ TAKDİRİNİ KULLANIYOR”
Kaldı ki hiçbir şekilde onaylamadığım bir söylemdir bu.
Üst Mahkeme yetkilileri dosyaları incelemeden karar veriyor iddiaları kesinleşmiş kararlarla sanki haklılığını ortaya kor gibi.
Hakim ve savcı elini vicdanına koyacak, verdiği kararı defalarca okuyup daha sonra imza atacak niteliği taşımalıdır.
“Birileri ceza alsın” düşüncesiyle verilen kararlar, yüce ADALETTE elbette kendi karşısına çıkacaktır.
Her meslek kuruluşunda olduğu gibi hukuk sisteminde de bu tür insanların var olması üzücüdür. Toplum, kendi adaletine güven duyarak sığınmayacak mı?
Güvenmeyecek mi?
Parti liderlerinin, cumhurbaşkanının, CHP liderinin sürekli olarak yok olan bir adalet sisteminden bahsetmesi, cezaevlerinde bulunan masum insanların onurunu, şerefini, haysiyetini ayaklar altına almıyor mu?
İnsanlara gereksiz ceza verenler yüzünden, cezaevleri tıklım tıklım dolu.
Cezaevleri yetmiyor.
Yenilerinin yapılmak istenmesi de ülkedeki bazı hakim ve savcıların beceriksizliğini sergilemektedir.
Haklı ile haksızın, suçlu ile suçsuzun ayırt edileceği ve buna karar veren kişilerin de huzur içinde evine gideceği bir ülkeyi çok özlüyorum. Cezaevlerinin yerine, fabrikaların açılmasını, hastanelerin yapılmasını, okulların inşa edilmesini, kanser ile mücadele eden hastanelerin boy göstermesini ümit ediyorum.
“hakim takdirini kullandı” diyerek suçsuz insanların cezaevine atılmasının vebalini veremeyecek o kadar çok hukukçu var ki!
Özlemle, ümitle, sabırla yeni doğacak adaletin ışığı ile aydınlanmayı arzuluyorum.
Gerçek suçluların cezalandırılmasını, kader mahkumlarının da acilen salı verilmesini toplum olarak bekliyoruz.
Güneş, karanlığın en yoğun olduğu saatlerde doğmaya başlar. Güneşin doğmasına az kaldı. Milletin bütünüyle uyanması gerekiyor sanırım.😊