Din kesinlikle afyon değildir; fakat en kaliteli afyonu dinden yapatlar.
Din kesinlikle şarap değildir; fakat en çok din ile sarhoş ederler.
Din kesinlikle uyandırmak içindir; fakat en çok din ile uyuturlar.
Din kesinlikle ayıltmak içindir; fakat en çok din ile bayıltırlar.
Din kesinlikle uyarmak içindir; fakat en çok din ile uyuştururlar.
Din kesinlikle harekete geçirmek içindir; fakat en çok din ile felç ederler.
Din kesinlikle yaşatmak içindir; fakat en çok din adına öldürürler.
Din kesinlikle güzeldir; fakat en çok çirkinliği din adına yaparlar.
Din kesinlikle sorunun ve sorgulamanın dostudur; fakat soruların, sorgulamanın celladı olarak en çok dini kullanırlar.
Din kesinlikle özgürlüktür; fakat en çok din adına tutsak ederler.
Din kesinlikle selamdır, selamettir, huzurdur, umuttur; fakat en çok din adına savaştırırlar, din adına daraltırlar, din adına korkuturlar, din adına hayalleri paramparça ederler.
Din kesinlikle adalettir; fakat en çok din adına zulmederler.
Din kesinlikle güzel ahlaktır; fakat en büyük ahlaksızlıkları dindarlık kisvesi altında işlerler.
Din kesinlikle adam olmayı, şahsiyet olmayı emreder; fakat en çok din ile sürüleştirirler.
Din kesinlikle erdemdir, nezakettir, nezahettir; fakat en çok din ile yozlaştırırlar, din ile kabalaştırırlar, din ile çirkefleştirirler.
Din kesinlikle aydınlıktır; fakat en koyu karanlığı din ile kurarlar.
Din kesinlikle hizipleşmeyi yasaklar; fakat en çok din adına hizipleştirirler.
Din kesinlikle putçuluğu yasaklar; fakat en çok putu din adına dikerler.
Din kesinlikle aklı önceler; fakat en çok din ile delirirler, en çok din adına meczup olurlar.
Din kesinlikle sağlam bina yapmayı emreder; fakat en çok çürük binaları din adına yaparlar.
Din kesinlikle sadece Allah’ın koyduğu hükümlerdir ve din sadece Allah’ındır; fakat en çok Allah adına hüküm koyarlar, en çok Allah adına din uydururlar.