Mehmet BAKIR
Onlarında yapacağı bir şey yok aslında.
Sivas’ın sorunlarını dosya haline getirip kime sunacaklar?
Kime verecekler?
Kimden yardım talep edecekler?
Sivas ve Sivaslıların derdini kimlere yanacaklar?
Halkın içinden, halk adamı ama liderlerin işaret ettiği kişilerden bahsediyorum. Hani bizleri mecliste temsil etsinler diye birileri tarafından listede gösterilen, oy verip gönderdiğimiz “vekil” kişilerden.
Seçimin ardından tatile giren meclis 3 ay boyunca ülke adına hiçbir şekilde verimli adımlar atamadı.
“vekil”ler izinli sayıldı ama; bir ellerinde çatal diğerinde makas ile dolaştılar. Zenginlerin, tanınmışların, partili olanları düğün ve cenaze törenlerinde gördük sıkça…
Seçildikleri günden bu yana Sivas adına hiç biri verimli olamadı.
İktidar partisinin “vekil”leri yerel seçim derdine düşüp halkın arasına inmeyi tercih ettiler. “Varsa yoksa yerel seçim” mantığı içinde hareket edip değişik platformlarda toplantılarda bulundular.
Sivas’ın ciddi anlamda sorunu varmış!
Kimin umurunda?
İşsizlik varmış!
Kimi ne kadar ilgilendiriyor?
Eğitimde, hastanede, ulaşımda hayatın her alanında sıkıntılar yaşanıyormuş!
Onları ne kadar ilgilendiriyor?
“vekil” olmak zor iş gerçekten.
Herkesi memnun etmek için yüzünüze maske takmanız gerekiyor.
Herkese gülücük dağıtıp elini sımsıkı tutup gözlerinin içine bakarak güven vermeniz siyasetin vazgeçilmez taktiğidir.
Hele bir de birkaç il müdürünü görevden aldırıp yerine kendi adamlarınızdan birini getirmişseniz değmeyin keyfinize.
Yakınlarını, arkadaşlarını, çevrelerini kollayan, onlara iş imkanı yaratan, binlerce gencin hakkını yiyip kendi adamlarınızı yerleştiriyorsanız sizden süperi yoktur.
Haksızlıklara göz yumup gerçekler karşısında sessiz kalabiliyorsanız en güzel meslektir “vekil” olmak.
Sivas’ın köy ya da kasaba oluşunu izlemektir “vekil” olmak.
Birilerinin atını koşturmasına destek verendir “vekil” .
Sivas’ta konuşulması gereken o kadar çok sorunumuz var ki aslında sadece vekillere sitem etmek rahatlatıyor belki de bizleri. Oysa, bu ilin valisi, belediye başkanı, emniyet müdürü, bürokratları var. Gerçekten çok merak ediyorum bunlar görevlerini yerine getirebiliyorlar mı?
Ellerini vicdanlarına koyup kendilerine soruyorlar mı : “ biz Sivas için ne yapıyoruz” diye.
Sivas’ın bu denli geri gitmesi, fakirleşmesi, yatırımları kaybetmesi, medeniyetten yoksun kalması kimlerin suçu?
Ne zaman Sivaslılar aklını başına alacak bilmiyorum ama gençler terk etmenin hali içinde. Eli ekmek tutan kaçmanın derdinde.
Fark ediyor musunuz?
Sivas’a Sivaslılar dahi gelmek istemiyor.
Neden?
Bu soruyu herkes kendisine sorsun lütfen.
Bu arada Mevlit Kandiliniz Kutlu Olsun…
