KOLTUK ŞIMARTMAZSA KİŞİ DEĞİŞMEZ!
Mehmet BAKIR
Her mesleğin kendine göre bir takım zorlukları vardır. Kimi zaman tehdit, kimi zaman ağır eleştiri, kimi zaman karşılıklı tartışma hatta yumruklaşmaya kadar gider. İnsanları memnun etmek çok kolay değil. Her konuya muhalefet olan kesimin yanı sıra, adamın etinden et doğrasan sesini çıkarmaz, sessiz kalmayı tercih eder.
Dedim ya, her mesleğin cilvesi illaki var.
Yaklaşık 35 yıllık gazetecilik yaşantımda ilk kez son 4,5 yıldır Sivas’ta çok rahat eleştirilerde bulunuyor, muhalefet yapabiliyorum. Beni takip edenler bilir. Lafımı esirgemem. Olayların üzerine giderim. Nerede bir haksızlık olsa onu gündeme getirir çözüm bulunması için mücadele ederim. (bazı sorunları ikili görüşmeler neticesinde çözmeye çalışırım)
Ben bunları yaparken, yazılarımdan, eleştirilerimden rahatsız olanların çoğu soluğu savcılıkta alıp hakkımda suç duyurunda bulunmak için şartlanmış bir şekilde sıraya girerlerdi.
Son 4,5 yıldır bu durumu yaşamadım.
Geçmiş dönemlerde Sivas belediye başkanlarını eleştirir, yapılan yanlışlıkları yazar, düzetilmesi gerektiğini belirttiğim için rahatsız olur dava açarlardı. Kafalarına göre; dava açarlarsa Mehmet BAKIR susar düşüncesine kapılırlardı.
Hatta mekânlarımıza Molotof atanlarda oldu. Beni ortadan kaldırtmak için İstanbul’dan “mafya” getirtip sıcak çermik kaplıcasında günlerce misafir edildiklerini de biliyorum.
Gerçekleri dile getiren gazeteci olduğum için sevilmeyen bir adam ilan edildiğimi de yaşayıp gördüm. Oysa benim birilerinin sevgisine yada saygısına ihtiyacım olmadığını bilmiyorlardı. Anlayamamışlardı. Beni bazı satılık kalemler ile bir tutmaya çalışıyorlardı. Birilerini doyurup susturuyorlardı. Ben onlar için çetin cevizdim. Bildiğim doğrulardan hiç şaşmadım. Birileri beni takdir etsin gibi bir düşüncem asla olmadı.
Sadece işimi en iyi şekilde yapmaya çalıştım ve birçok haberlerim dünya basınında yer aldı.
Zaten yaptığım haberlerde ortada.
Şimdi bunları neden yazdım?
Sivas belediye başkanı Sayın Hilmi Bilgin görevde olduğu süreç içinde hiç kimseye dava açmamış. Kendisini eleştirirken dozunu kaçırıp hakaret edenlere de açmamış.
Bu bilgiye ulaştığımda öncekilerle arasındaki kişilik farkını ortaya koyup düşündüm. Sami AYDIN ve Doğan ÜRGÜP döneminde yaşadığım sıkıntıları gözden geçirdim ve Sayın BİLGİN’i bir kez daha takdir ettim.
İnsanlar kendileri gibi düşünen kişilerle çok iyi geçinebilirler önemli olan zıt düşünceye sahip kişilerle anlaşabilmek, onlara saygı duyabilmektir asıl olan.
İşte Sayın BİLGİN bunu yaptı. Ağır eleştirilerime rağmen hiçbir zaman küsmedi, dışlamadı. Tam aksine her gördüğü yerde konuştu, sohbet etti. “Sivas bizim önceliğimiz” dedi.
Basına, gazeteciye, eleştirmene karşı tutumu her zaman olumlu olmuş kimsenin kalbini kırmamıştır. İşte bu yüzden son 4,5 yıldır çok rahat mesleğimi yaptım. Umarım diğer yöneticiler Sayın BİLGİN’i örnek alır.
