

Doğal afetler karşısında, belediyeler, valiler, kaymakamlar, afat yöneticileri , sivil savunma ekipleri, itfaiye gibi yetkili ve sorumlu birimlerin, bulundukları bölgelerdeki apartman, site, müsafirhane, kamp , otel gibi toplu yaşam alanlarının afat ile ilgili sığınak , yangın sistemi ve deprem tedbirleri konusunda en azından denetleme görevlerini yapmaları ve sorumluları uyarmaları gerekmektedir.
Kaçınılmaz sonuçlar ortaya çıktığında; ” ah, vah ” etmenin, çocuklar gibi suçlu aramanın vicdani olarak hiçbir hükmü yoktur.
Allah (cc) bunun hesabını sorar.
Toplumun bütün bireyleri gerek inancı gerekse insani vazifelerini yerine getirmeli , ilgililerine görevlerini usanmadan hatırlatmalı, sorunun çözümü için gerekirse mahkemelere başvurmalıdır.
Ancak hantal bürokrasiden ve bitmeyen mahkemelerden usanmış vatandaş “lanet olsun” diyerek ilgilenmeme yolunu seçiyor.
Şu andan itibaren herkes en azından oturduğu apartman yada sitenin sığınakları, kaçış güzergahları, yangın tedbirleri hakkında bilgi almak için yöneticinin cevaplamasını talep edecekleri birer dilekçe ile başlayalım. Eksiklerin giderilmemesi halinde belediye, valilik, kaymakamlık, çevre şehircilik il müdürlüğü, afat, gerekirse mahalli idareler gibi resmi kurumlara dilekçe ile denetim talebinde bulunalım. Büyük ihtimal sorun çözülür
Aksi halde hakime başvurulur. Hukuk eliyle bilirkişi atamasıyle eksikler giderilir.
Böylece vatandaşlık görevimizi yapmış vicdanı sorumluluktan kurtulmuş oluruz.
Aklıma gelmişken her kafadan bir ses çıkması da bilgi kirliliğini artırır.
Bilgisi olan olmayan herkes ekran başında konuşuyor.
Günün sözü; başımıza ne geliyorsa çok bilmiş cahillerin yüzünden geliyor..!
Mehmet BAKIR
25/01/2025
www.sivasmit.net