hava
DOLAR %
EURO %
GRAM ALTIN %
ÇEYREK A. %
BITCOIN %
SON DAKİKA
Google News

KÖY ENSTİTÜLERİNİ ANLAMAK İÇİN

Son Güncelleme :

15 Nisan 2023 - 21:15

/ 163 kez okundu.
KÖY ENSTİTÜLERİNİ ANLAMAK İÇİN

KÖY ENSTİTÜSÜNDEN MEZUN OLACAK ÖĞRETMEN ADAYINA TÜRKÇE SINAVINDA SORULAN SORU VE YANITI…
Tarih: 26 Kasım 1943,
SORU: “Beş yıl önce, ancak ilkokulu bitirmiş bir köy çocuğu olarak geldiğin bu müesseseden, cemiyetin ileri saflarında tarihi rol almış bir eleman olarak ayrılıyorsun. Bu yetişme zamanı içinde, kendinde ne gibi değişiklikler görüyorsun ve tarihi rolünü tam yapabilmek için kendinde ne gibi vasıflara lüzum hissediyorsun? Bunlardan sende olanlar hangileridir?”

ÖĞRENCİNİN YANITI:
“Anadolunun bütün köyleri aynı derecede zengin değildir. Hamidiye, Mahmudiye (Eskisehir) gibi geniş topraklı köylerimiz her yerde bulunmaz. Buralarda her kişinin bin dönüm arazisi var. Öyle köylerimiz var ki, bin dönüm işlenecek arazisi yok.
Bu köyler şehirler gibi giyiniyorlar. Öyle köylerimiz var ki, bulgur dağarcığını bozup elbise yapmak mecburiyetindeler.
Bura köylerinde üç ay çalışılır, yüzlerce, binlerce liralık buğday satılır. Öyle köyler var ki, toprağı olmadığından, bir ağaya bekar durur. Bir sene ölesiye çalışır, aldığı ücret karın tokluğudur.
Işte böylesine aç ve başkasının esiri olmuş bir köyün evladıyım.
Bin dokuz yüz otuz sekiz Ağustosunun yakıcı bir öğlesinde, bir bayırdan çıkarken bana ak sakallı babam dedi ki:
– Böyle köylerde yaşanmaz oğlum. Bu, hayat değildir. Bir insan olarak dünyaya geldik, fakat bunu inkar ediyorlar. Ve vaziyetimizi biliyorsun! Git sen oku, kendini kurtar, bizim gibi sürünme!
İsteyenler, ‘senin baban tembel, işten yılmış, onun için fakir düşmüş’ desinler.
Ben buna, yani çalışmakla zengin olunur lafına inanmıyorum. İnanırsam milyonlar bana hakkını helal etmez…
İşte okuyup, kendimi sürünmekten kurtarmak için buralara geldim. Muhteşem binaların içinde yaşıyorum.
Fakat… gene dağarcık donluların ekmeğiyle beslenmekteyim.
Kendimi kurtaracağım deyince şimdi nasıl utanmayayım? Milyonlarla kendi göbeğim arasındaki gıda yolunu nasıl keseyim? Onları nasıl unutuvermeli? Bu memleketin efendisinin sürünmesine nasıl razı olmalı? Dağarcıktan giyilmesine nasıl müsade etmeli?
Hayır, hakiki gençlik buna razı olamaz!
Babamın dediğini kabul ediyorum. Evet babacığım, sizin insanlığını inkar etmişler. Hakkınız almışlar. Bunun derdini yaşıyoruz.
Fakat memleketin derdi ağlamakla iyi olmaz. Bunu biliyorum. Onun için şahsi menfaat, iyi yaşamak diye bir şey tanımıyorum. Bunu unuttum artık. Hakikî gençlik ıstiraplıdır. Bunu gidermek icin: İdeal, heyecan, el nasırı, alın teri, hakiki ilim, canlılık ve çalışmak lazım.
Yukarıda yazdığı hassalar belki bende daha kemikleşmemiştir. Fakat demir gibi imanım ve şahlanmış heyecanım var.
26 Kasım 1943
Talip Apaydın
Son sınıf, no: 96
Eskişehir / Çifteler Köy Enstitüsü
Saygıyla anıyorum. Anıları önünde saygıyla eğiliyorum…

Erdal Atıcı
15 Nisan 2023

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.