Evet, hayat bir sahne ve hepimiz aktörleriz. İçinde bulunduğumuz bu tiyatroda, oyunun senaryosunu biz yazıyor gibi görünsek de, aslında hiçbirimizin gerçekten kontrol ettiği bir şey yok.
Ş. DUMAN’IN KALEMİNDEN
Büyülü bir hikayeye inanır ve kendi yaşam senaryomuzu yazarken, ironik bir şekilde, sıklıkla başka bir hikayenin içinde buluruz kendimizi.
Düşünün, küçük bir kız olarak, hayallerimiz vardı, değil mi? Belki bir balerin olmayı hayal ederdik, parlak ışıkların altında dönerken tüm dünyanın bizi izlemesini. Ya da belki de bir doktorduk, hayat kurtarmayı ve insanlara yardım etmeyi hayal ederdik. Ancak, zaman ilerledikçe, hayallerimiz değişir, şekillenir ve bazen tamamen yeni bir forma dönüşür.
Ve sonra ne olur? Etrafımıza bakarız ve gördüğümüz şey hayal ettiğimiz hayat değildir. Belki de beklenmedik bir yolculuğa çıktık. Belki hayallerimizden çok farklı bir realite ile karşı karşıyayız. Ancak, bu beklenmeyen dönüşler ve talihsiz olaylar, hayatın zengin dokusunu oluşturur.
Her ne kadar plan yapmayı sevsek de, hayat genellikle kendi planlarını yapar ve bizleri sürekli şaşırtır. Aslında, belki de hayatın en güzel yanı tam da budur: beklenmedik olan, bilinmeyen. Bu belirsizlik, yaşamı ilginç, heyecan verici ve öngörülemez kılar.
Hayatımızın her aşamasında, geleceğimizi şekillendirecek kararlar alırız. Ancak hiçbir zaman tam olarak nereye gideceğimizi bilemeyiz. Çünkü hayat, her ne kadar kontrol etmeye çalışsak da, bir nevi kaostur. Ancak bu kaos içinde, yeni başlangıçların, yeni fırsatların ve yeni deneyimlerin tohumları atılır.
İşte bu yüzden, planlar yaparız ama çoğu zaman onları uygulamayız. Hayat, planlarımızı ve hayallerimizi bozabilir; ancak hayat, aynı zamanda, yeni bir şeyler keşfetme, öğrenme ve büyüme fırsatı sunar.
Hayatın bu anlamsız görünen döngüsünde, hepimiz özgür irademizle kendi hayat hikayemizi yazıyoruz. Ancak, hangi yolu seçeceğimiz konusunda kontrolümüz olsa da, yolculuğun nereye varacağı hakkında kontrolümüz olmayabilir. Bu, hayatın en güzel ve aynı zamanda en zor yanıdır.
Belki de hayat, planlarımızın tamamen gerçekleşmediği bir yerdir. Ama belki de, hayatın bu beklenmeyen dönüşleri, bizi daha da güçlü ve daha da bilge yapar. Belki de hayat, gerçekte neyin önemli olduğunu anlamamızı sağlar: sevdiklerimiz, deneyimlerimiz ve içinde bulunduğumuz an. İşte hayatın en büyük dersi belki de budur.
