“Matbuat hiçbir sebeple tahakküm ve nüfuza tabi tutulamaz.”
Mustafa Kemal ATATÜRK
Basının önündeki engellerin, baskıların ve sansürün ortadan kaldırılacağı, toplumların basın alanında daha da bilinçleneceği, nihayetinde özgür ve bağımsız bir basının kutlanacağı 3 Mayıs’lar düşüncesiyle 1993 yılında Birleşmiş Milletler özgür bir basın için 3 Mayıs’ı Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kabul etmiştir.
Üzülerek söylemeliyim ki; bugün geldiğimiz noktada basının hiç de özgür ve bağımsız olmadığını, hatta baskılara ve şiddete maruz kaldığını açıkça ifade etmek gerekiyor. Tutuklu gazeteciler, basın emekçilerine karşı yapılan haksızlıklar Türkiye’de kendisini belirgin ve acımasız bir şekilde gösteriyor.
Her zaman dile getirdiğim gibi basın özgürlüğü demokratik, aydınlıkçı çağdaş bir toplumun en önemli göstergelerinden birisidir. Bizlerin de güzel günlere ulaşmak adına acilen örgütlü, bağımsız ve özgür bir basına ihtiyacımız olduğu mühim bir gerçektir.
Basın emekçilerimizin düşüncelerinden dolayı yargılanmadığı, özgür ve barış dolu bir dünya ümidiyle Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde zor şartlarda işlerini büyük özveri ile yapan, tüm baskılara karşı mücadele eden meslektaşlarımı sevgi ve saygıyla selamlıyorum.