Neymiş efendim Sinan Oğan’a imza verirsek dolaylı yoldan Saray düzenini destekliyormuşuz.
Peki öyle mi? Tabi ki Hayır, esasen sistemin devamına imza atmayanlar sebep olacak.
Diyelimki iki lider aday oldu. Tayyibe verecekler ile onun karşısında odun dahi olsa oy verecekler belli.
Bu iki taraf arasında tahminim %40’a, %60’mı olacak. Doğrusu bu değil mi. Ya da öyle olacağını sanıyorsunuz. Burada bir tarafın ortağı açıkça HÜDA PAR, diğer tarafın da ortağı resmî olmasa da aday göstermeyerek zımmi ortağı HDP’mi var. Öyle görünüyor.
O zaman HDP kilit parti mi oluyor. Yani yarın Meclis’te HDP’nin istemediği hiç bir şey yapılmaz, doğrusu bu değil mi?
Evet belki istediği her şey olmayacak ama istemediği hiç bir şey de olmayacak.
Peki şimdi de diyelim ki Sinan Oğan’a 100.000 imza toplandı ve seçimlerde de %5-10 civarı oy aldı.
O zaman sonuç ne olur. Ona bakalım. Sinan seçime girse %5-10 arası oy alsa ve ilk turda iki tarafta %50+1 barajını aşamasa ne olur.
İkinci tura kalır. Yine aynı adaylar. Yani Tayyip ve Kılıçdaroğlu kalacak. O zaman yine sonuç %40, %60 olmaz mı? Niye meseleyi böyle değerlendir miyorsunuz?
Ancak Meclis’te hükümetin ve milli güçlerin eli güçlenmez mi? Demek ki biz HDP’ye değil Türk milliyetçilerine ihtiyacımız varmış dedirtmez miyiz? Ya da HDP’ye alternatifsiz değilsiniz kardeşim. O kadar da zorlamayın. Kağıtları yeniden karar oyuna baştan başlarız deme cesaretini vermiş olmaz mıyız.
Sanki Sinan’a verilen oylar AKP’ye gidecek gibi düşünüyorsunuz.
Zaten egemen güçler Türkiye’yi bölücülere muhtaç göstermeye çalışıyorlar. Bizim de öyle düşünmemizi istiyorlar.
Sadece 40 yılda biz ne mutlu Türküm diyene dersek, onlarda ne mutlu Kürdüm diyene der lafıyla başlayan bir hareketi böyle böyle tavizler vererek kilit haline gelmesi istendi. Başarılıda oldular. Bundan sonraki kırk yılda da artık, yerinden yönetim, özerklik ve bağımsızlık düşüncesine alıştıracaklar. Bizde buna alet oluyoruz. Yazıklar olsun bize.
Halbuki çoğunluk Türk milletidir ve o, ne isterse o olmalıdır. Ancak Türk milletinin beyni uyuşturulmuş, farklı bir şey düşünemez olmuştur. Artık emperyalistlerin isteklerine boyun eğen uluslararası vakıflar ve ting-tang kuruluşlarının bize öğrettikleri ile konuşuyor ve anlaşıyoruz.
Son beş yıldır, hatta on yıldır beynimize vura vura HDP’siz seçim kazanılamaz fikrini çaktılar, bizde buna inandık. Hayır HDP’ye muhtaç değiliz. Türkiye’de her zaman son sözü Türkçüler, Atatürkçüler söyler, onlar ne derse o olur diyemedik. Niye çünkü beynimizin arkasına HDP tohumu ekildi de ondan.
