hava
DOLAR %
EURO %
GRAM ALTIN %
ÇEYREK A. %
BITCOIN %
SON DAKİKA
Google News

ANNE YÜREĞİ, “ÇOCUĞUMU GERİ VERİN”

Son Güncelleme :

15 Mart 2023 - 13:40

/ 353 kez okundu.
ANNE YÜREĞİ, “ÇOCUĞUMU GERİ VERİN”

ANNE YÜREĞİ, “ÇOCUĞUMU GERİ VERİN”
Mehmet BAKIR / HABER YORUM
Bir anne düşünün. Evlatlarına bakabilmek için saçlarını süpürge etmiş. Çocuklarının geleceği için yaşam mücadelesi veriyor. Tek başına onların daha iyi şartlar altında yetişmesi için var gücüyle ayakta kalmaya çalışıyor.
3 Çocuk annesi genç bir bayan Neslihan ERDOĞAN.
En küçük çocuğu konuşma özürlü.
Bin bir hayaller kurarak evlendiği ikinci eşinden dünyaya geldi A. Erdoğan. Ancak hayatın acımasızlığı yüzüne bir tokat gibi vuru verdi.
Eşi bırakıp kaçtı.
3 Çocukla zorlu günler Neslihan Erdoğan’ı bekliyordu. Bir taraftan çalışıp geçimlerini sağlıyor diğer taraftan çocuklarının okuması için ne gerekiyorsa yapıyordu.
Konuşma özürlü çoğunun tedavi görmesi için de ilgili makamlara başvurup yardım edilmesini bekliyordu. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne müracaat etti Neslihan ERDOĞAN. Çocuğunun konuşmasını akranlarıyla birlikte oynamasını herkes gibi onunda sosyal çevresi olmasını istiyordu.
Yaptığı bütün yazışmalar neticesiz kaldı. Devletin kapısı bir anmada yüzüne kapatıldı. Çocuğunun tedavi görmesini istiyordu anne Erdoğan. Nitekim çalışıp borç harç ettiği para ile özel bir kreşe gönderdi. Daha sonra maddi durumu kötüleşen anne Erdoğan tekrar Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne müracaat etti. Verilen cevaplar yine olumsuzdu. Anne derdini anlatabilmek için bu kez valiliğin kapısını çaldı. Vali yardımcısına derdini anlattı ama anlattığı ile kaldı.
Çocuklarına bakamaz hale gelen anne Neslihan ERĞDOĞAN son çare olarak çocuğu Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne yani çocuk yuvasına vermenin yollarını aradı.
Kafasına göre; çocuğuna zarar vereceğini, çocuğuna devletin bakmasını istiyordu.
Nitekim sonunda istediği olmuştu.
Çocuk devletin şefkatli kollarındaydı. Fakat konuşma özürlü raporu olan çocuk A. ERDOĞAN için hiçbir tedavi başlatılmamıştı. Anne ERDOĞAN oğlunun tedavi görmesi için sürekli yurda gidiyor, sorumlu kişilerle görüşüyor, çocuğuna sarılıp ağlıyordu.
ANNE ŞİMDİ ÇOCUĞUNA KAVUŞACAK MI?
Çocuk hasreti, özlemi dayanılmaz bir hal almıştı. Anne Neslihan ERDOĞAN çocuğunu geri almak için Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne gidip dilekçe verdi. İyi niyetler içinde; “çocuğum devletin sıcak yuvasında kalsın” düşüncesiyle “ çocuğuma zarar veririm” dediği için şimdi çocuk kendisine verilmiyor.
Hatta yaşanan tartışmalar sonucu karşılıklı şikâyetler dahi olmuş.
Ne olursa olsun bir yavruyu annesinden ayırmak doğru olmaz. Tedavi görmesi gerekiyorsa devletin ilgili makamları hem annenin hem de çocuğunun tedavisini yaptırması gerekmiyor mu?
Acılı bir annenin çocuğuna kavuşması için verdiği mücadele illa mahkeme kapılarında mı son bulmalı?
Çocuğunu isteyen anneye devletin ilgili makamları kapıları kapatmak yerine maddi manevi yardım etseydi bugün yaşanan olumsuzluklar yaşanır mıydı?
YARDIM KRİTERLERİ NASIL UYGULANIYOR?
Anne Neslihan ERDOĞAN birçok iddialar ileri sürüyor.
ERDOĞAN, “ işlerine geldiklerine yardım ediyorlar. Hatta isimlerini verebileceğim bazı lişilerin çocuklarına bakım ücreti veriyorlar istediklerine vermiyorlar” dedi.
Peki böyle bir şey olur mu?
Bu soruyu Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Harun TAN’a sordum.
TAN, gerekli yardımların yapılan araştırmalar sonucu verildiğini vurguladı. Bahse konu olay işle ilgili olarak ise anne Neslihan ERDOĞAN’ın süreli kendilerini şikâyet ettiğini söyledi ve Neslihan ERDOĞAN’dan şikayetçi olduklarını belirtti.
Yaklaşık 5 Yıldır olayların bu şekilde geliştiğini sözlerine ekleyen anne Neslihan ERDOĞAN çocuğunu almakta kararlı olduğunu ifade etti. Kurum ile anne arasında yaşanan bu olay nasıl sonuçlanır bilinmez ama ortada kalan ufacık bir çocuğa oluyor olan.
İlgili makamların bu konuya el atması gerekmektedir. Hatta konu araştırılmalı, soruşturulmalıdır. Kurum görevlileri ile anne Neslihan ERDOĞAN arasında yaşananlar da rapor haline getirilmelidir.

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.