
Aytuğ Ne Yapacak?
Sivas’ın Kangal ilçesinde okuyan bir çocuk…
Adı Aytuğ Yıldırım.
Bir süre önce talihsiz bir kaza geçiriyor, düşüyor ve ayağını kırıyor.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi Ortopedi Bölümü, Aytuğ’un 3 ay boyunca yatarak eğitim görmesinin uygun olacağına karar veriyor.
Buraya kadar her şey prosedüre uygun.
Ama sonrası?
İşte orada işler duruyor.
Bir ay geçti…
Ne gönüllü, ne de kadrolu öğretmen bulundu.
Aytuğ hâlâ evinde, derslerinden uzak, arkadaşlarından kopuk.
Sanki eğitim hakkı diye bir şey hiç yokmuş gibi.
Velisi çırpınıyor, hastane raporu ortada, dilekçeler yazılmış ama sonuç?
Kangal İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü sessiz.
Ne arayan var ne soran.
Şimdi sormak lazım:
Bu çocuğun suçu ne?
Ayağını kırdığı için mi cezalandırılıyor?
Bu kadar mı zor bir öğretmen görevlendirmek?
Kâğıt üzerinde her şey “mükemmel” gözüküyor ama iş uygulamaya gelince ortada bir duyarsızlık, bir umursamazlık var.
Aytuğ’un 3 ayı, belki de bütün bir yılı heba olacak. Devletin bir çocuğa sahip çıkamadığı yerde hangi başarıdan, hangi eğitimden söz edeceğiz?
Kangal Milli Eğitim Müdürü bu tabloyu görmüyor mu, yoksa görmezden mi geliyor?
Aytuğ hâlâ evinde, elinde kitaplarıyla öğretmenini bekliyor…
Ama o bekleyiş, her geçen gün biraz daha umuda değil, umutsuzluğa dönüşüyor.

